top of page
Uygarlığımızın teknolojide kaydettiÄŸi ilerlemenin, ahlaki ve felsefi donanım bakımından kaydettiÄŸi ilerleme ile eÅŸit olmadığı uzun zamandır bilinen ve tartışılan bir konudur.

Zaten bugün hissedilen ve yaÅŸanan çok yönlü sıkıntıların baÅŸlıca nedenlerinden biri de, bu ahlaki ve felsefi tutumun eksikliÄŸi ve geri plana itilmiÅŸ olması deÄŸil midir?

Günümüzde açık ve net olarak görülmektedir ki, büyük uygarlıklar, toplumsal ve siyasal farklılıklarını, sahip oldukları büyük teknolojiyi, taÅŸ devrindeki insanlardan çok da farklı olmayan ÅŸekilde kullanarak çözmeye çalışmayı sürdürmektedir.

Tarih öncesi insanının binlerce yıl önce birbirlerine attıkları ilk kurÅŸunlar olan çakmak taÅŸlarının yerini, bugün artık hidrojen ile atom bombaları ve kimyasal silahlar almıştır.ÇaÄŸdaÅŸ insan gurur duyduÄŸu bir uygarlık ve teknoloji geliÅŸtirmiÅŸtir ama diÄŸer insanlarla olan çeliÅŸkilerini çözmek için baÅŸvurduÄŸu yöntemi, maÄŸara adamınınkinden ayıran tek fark, bugün, kullanılan silahların tahrip gücünün daha yüksek olmasından ibarettir. Uygarlığımızın yansıttığı birbiriyle uyuÅŸmayan, karmaşık görüntü karşısında önerilebilecek tek ÅŸey; eÄŸitim felsefesine  daha çok eÄŸilerek, onu daha iyi bilmeye ve anlamaya  çalışarak hayatın farklılaÅŸmasından kaynaklanacak zenginliÄŸi eÅŸitlik ve dayanışma duyguları ile paylaÅŸabilen uygarlığı kurmamız olacaktır.


Finlandiya'da EÄŸitim (wmv)

​

bottom of page